Tam anlamıyla mantığa aykırı bir başlıktır bu. Ama bu başlık tam
anlamıyla da doğrudur. Mantığın birinci kuralına göre bir şey
artıyorsa, artıyordur; aynı anda başka bir süreçte (duraklama veya
azalma) olamaz. Hâlbuki olabilir. Şöyle: Arttığı söylenen
“şey”in ne olduğu konusunda mutabakat yok ise,
birinin artıyor dediğine, diğeri (aynı adı kullanarak ama başka bir
şeyi kast ederek) azalıyor diyebilir.
“Şey”in tanım bulanıklığı sosyal bilimlerde
mantık/matematik kullanmanın en zayıf tarafıdır. Bu sebeple,
iktisatta tanımlar kristalize edilmeden mantıksal/matematiksel
analize girmemek gerekir. Mesela bu yazının konusu olan şey yani
“milli gelir” karmaşık bir deyimdir. Her ne kadar
milli gelir muhasebesinde “milli gelir”in
ayrıntılı bir tanımı varsa da bu deyim, bazen “Gayri Safi
Milli Hâsıla”, bazen “Gayri Safi Yurt İçi
Hâsıla” bazen de “Harcanabilir Gelir”
anlamlarında kullanılmaktadır.
Artıyor mu azalıyor mu muhabbetine bir de “parasal
mı-hacimsel mi” ayrımı girince, zavallı mantık/matematik,
olayı netleştirmekte iyice çaresiz kalır.
Bu yüzden iktisatçıların mantıksız konuşmalarını lütfen mazur
görün. Sıkıysa “ilaç ve gıda” konusundaki
birbirini nakzeden açıklamalar yapan tıp ulemasını eleştirin.
BABANIN MAAŞI ARTTI AİLENİN GELİRİ DÜŞTÜ
Sohbetimize bir örnekle devam edelim: Ayda 10 bin lira net maaş
alan bir baba, ailenin tek para kazananı ise o ailenin aylık geliri
10 bin liradır. Bu baba, dört taksitte geri ödenmek üzere aralık
ayında bankadan 10 bin lira ihtiyaç kredisi alsa ve bunu, kendisi
eşi ve iki çocuğu arasında bölüştürse, ailenin
“harcanabilir geliri” o ay 20 bin lira olur.
Ertesi ay babanın maaşına 1500 lira zam gelse, ailenin aylık geliri
11.500 liraya çıkar. Aynı ay baba 2500 lira borç geri ödemesi
yaparsa, ailenin “harcanabilir geliri”