1990’lı yıllara gelinceye kadar Japonya’da genelevlere “Toruko-buro” yani “Türk hamamı” denirdi. Çünkü, buralarda kendilerine “sopu-jyo” yani “sabun kızı” denilen hayat kadınları, müşterilerini önce bir güzel yıkar, sonra onlarla ilişkiye girermiş. Türkleri rencide eden bu isimlendirme Tokyo Büyükelçiliği’mizin gayretletiyle değiştirildi.
Genelevlere “soapland” yani “sabun diyarı” denmeye başlandı. Koronavirüs salgınından sonra da bu işletmeler hâlâ hizmet vermeye devam ediyor mu bilmiyorum. Ama anlaşılıyor ki; “yerli ve milli” veya “ecnebi ve gayrimilli” birçok işadamı, birisiyle parasal ilişkiye girmeden önce Türk mali sisteminin sunduğu aklama kolaylıklarından yararlanarak “kara parasını bir güzel yıkıyor”. Ne var ki, ciğere, mideye veya bağırsaklara yerleşmiş mikroplardan tamamen arınmak pek mümkün olmuyor.
Bağırsaklar bile, bazen bu kirleri taşımaktan yorulup, boşalarak kendini temizleme ihtiyacı duyuyor.
KARA PARA
Kara para, esas olarak kanunların yasakladığı faaliyetten elde...