Döviz fiyatlarının kısa sürede hızla artması yüzünden, enflasyon son aylarda adeta patlamıştır. Döviz fiyatları ise “faiz sebep, enflasyon neticedir; faizler inerse enflasyon da iner” batıl inancına dayanarak, Merkez Bankası'na art arda faiz indirilmesi sonucu füze gibi çıkmıştır. Profesör Veysel Ulusoy'un yönetimindeki “ENAG”ın (ENflasyon Araştırma Grubu), 6 ay önce yayınladığı raporlarda, bugünkü resmi rakamlara yakın düzeyde enflasyonun varolduğu yer alıyordu. Belki de o oranlar, bir tür öngörüydü. Pek tabii ENAG'ın güncel ölçümleri, şimdiki resmi oran olan %70'in iki katından yüksek. İlgimi çeken bir tuhaflığa işaret etmek istiyorum. İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) İstanbul'da yaşayan ücretlilerin tüketim sepetine göre hesapladığı “geçim maliyeti artışı” da yıllık %80, İstanbul için hesapladığı Toptan Eşya Fiyatları yıllık artışı da %73. Yani tüketici fiyatları Türkiye genelinde %70, İstanbul'da %80 artmış. Buna karşılık TÜİK'in yurt içi üretici fiyat artışı ise %122. Yani Türkiye genelinde “üretici” fiyatları %122 artarken, İstanbul'da “toptan” eşya fiyatları sadece %73 artmış. Her ne kadar “üretici” ile “toptan eşya” fiyatları aynı şey olmasa da, ortada benim açıklayamadığım bir tutarsızlık var.
HEM ENFLASYON HEM DE PAHALILIK VAR