Bu başlık yaman bir çelişkiye işaret ediyor. Birçok iktisatçı, bir bağımsız devletin kendi ulusal parası dışında bir parayla “kamu borcu” oluşturmasını günah mertebesinde sakıncalı bulur.
Ben tam o kanaate değilim. Yani bir devletin (Türkiye diye okuyun) dövizle borçlanmasını tavsiye etmiyorum ama bunu da kategorik olarak “günah” veya “mekruh” ya da iktisaden kesinlikle “yanlış” bulmuyorum. Şartlar gerektirmişse, bütün sakıncalarına rağmen bir devlet, dövize nâtık bono çıkartarak, kendi vatandaşından borç alabilir. Kaldı ki, kambiyo serbestliği varsa, yani yabancı tasarruflar içe giriyor veya iç tasarruflar dışa çıkabiliyorsa, çıkartılan tahvili kimin aldığı belli değildir.
Dolayısıyla uluslararası para piyasalarına dövize nâtık tahvil sunmakla, bunun bir benzerini yurtiçinde satmak arasında esasında bir fark yoktur. Bunları söyledikten sonra şunları da eklemek zorundayım: