İktisat, hüzünlü (İngilizcesi dismal) bir bilim dalıdır. Nasıl ünlü hekimler sağlık değil hastalıkların üstatlarıysa, iktisatçıların da şöhretlileri, iyi günlerin değil, krizlerin uzmanıdır. Bu yüzden şöhret olmak isteyen iktisatçılar arasında kıyamet gününü bilen kâhin (doomsday prophecy) eden olma yarışı vardır. Bendeniz, her iddianın aksini savunma gibi bir misyonum olduğu fehimine duçarım. Nasıl felaket tellalı yurdum iktisatçıları Türkiye ekonomisi için “Bu sonbahar da batmadı ama kıştan sonra kesin batar” diye konuşuyorsa, ben de “Kriz çıkar ama çabuk geçer” demekten vazgeçmedim. Bugünlerde ruh haletim, kötümserlikle iyimserlik arasında gidip geliyor. Nasıl olmasın ki? Bir ülkenin ekonomisi, kendi iç dinamikleri kadar dış dinamiklere de...