Şirketlerin durumunu olduğundan daha iyi göstermek için yapılan “usule uygun, esasa aykırı” kayıt işlemlerine Türkçe’de “bilanço makyajı” denir. Bunun İngilizcesi “window dressing” yani vitrin tanzimidir.
Hukuk, nasıl en büyük haksızlıkların kaynağı ise, muhasebe de en büyük sahtekârlıkların barınağıdır. Firmaların performans raporları düzenleyen yönetim kadrosu, kendini olduğundan başarılı göstermek için, işine gelen bazı büyüklükleri cilalayarak öne çıkarır. Bu kabil öne çıkarılan faaliyet sonuçlarına İngilizcede “highlights” denir.
Wharton İşletme Fakültesi’nde, Mali Muhasebe dersinde ödevimi sözlü olarak sunarken “highlights” yerine yanlışlıkla “headlights” (otomobil farları) dedim. Amerikalı öğrenciler gülüştüler. Dersi veren Profesör Rufus Wixon, “Mr. Cansen aslında haklıdır; çünkü ‘highligths’ diye sunulan bilgilerin çoğu yanıltıcıdır. Amaç dinleyenlerin gözlerini kamaştırıp, hataları görmelerini engellemektir. Dolayısıyla bunlara ‘headlights’ demek daha uygun olabilir” diyerek beni mahcubiyetten kurtarmıştı.