Her ülkenin ve hatta her bölgenin kendine has birtakım örf, adet, gelenek ve görenekleri vardır. Kimileri birbiri ile benzerlik gösterirken kimileri birbirinden farklılaşır. Bizim buralarda herkes için ortak söylem içeren bir şey varsa o da çocuktur, çocuklar üzerine oluşturulmuştur. Çocuk kutsaldır ve çok da sevilen bir varlıktır. Çocuğun gelişi yani doğumu coşkuyla kutlanır. Her kimin olursa olsun çocuk, birçok kişi tarafından sahiplenilir, korunur ve de kollanır, göz önünde tutulur, üstüne düşülür, esirgenir. Yeri gelir iyiliği için azarlanır çünkü çocuk, zarar görebilme ihtimaline karşı endişe ve kaygı uyandırır, hayatta kalmak için başkalarına muhtaçtır, bakım veren olmadan bebek bir hiçtir. Zarar görsün kimse tarafından istenilmez ve bu sebeple sahip çıkılır. Bu durum bizler için de içselleştirilir. Sokakta, alışveriş merkezinde, okulda yalnız başına olduğu hissedilen anda çocuk koruma altına alınır. Anne-babasının nerede olduğu, kimin çocuğu olduğu, nerede oturduğu gibi bilgiler edinilerek hemen çocuk ailesine ya da güvenli bir yere teslim edilmek istenilir. Çünkü çocuklar bizlere emanettir. “Emanet çocuk” diye bir şey söz konusu değildir, çocukların her biri zaten bizlere birer emanettir. X’den doğma, Y’den olma bizlere sadece ebeveynlik hakkı verir. Bizim işimiz ise sadece onlara yeterince iyi birer ebeveyn olmak ve bakım sağlamaktır. Hal...
Ege Ebrar ÖNÜR
İnternethaber