Öncelerde sevginin ifade edilmesinin uygun olmadığına ve kişileri güçsüz kılacak bir şey olduğuna inanılırdı. Şimdilerde o nesilde sevgisiz ya da sevgiyi hiç hissedemeden büyüyen çocukların “Ben çocuğuma asla ebeveynlerim gibi davranmayacağım!”dan yola çıkarak büyüttüğü nesille bir aradayız. Elbette ki öncelerde çocuk kavramının bir adının olmaması, insan yerine dahi konulmayışı ancak sonralarda geleceğimizi şekillendiren bireyler olduğu inancının hakim olması ile de bu bakış değişmiştir. Çocuk ve örseleyici bir olay söz konusu olduğunda verilmesi muhtemel tepkiler adeta iki uca itilir. Ya tam olarak benzemekten korkulan ebeveyn ile tamamen özdeşim kurulur ve tıpatıp onun gibi olunur ya da onun tam zıttı bir karaktere, davranış örüntüsüne bürünülür. Ancak her iki uçta da hak verirsiniz ki bir parça aşırılık mevcuttur. Çocuğa şımarır diye el sürmemek ile çocuğu çok sevmek adı altında bilinçsizce taciz etmek ruhsallıkta benzer yerlere dokunur, benzer oranda örseleyici bir durum oluşturur.
Öncelikle sevgi nesnesinin kim olduğunun ve sevgi dilinin iyi belirlenmesi bu hususta çok önemlidir. Çocuk bir sevgili, bir eş sevilir gibi sevilmemelidir. Eşinize ya da sevgilinize hitap ederken kullandığınız sözcükler çocuğa sevginizi göstermek için kullanmanız adına uygun değildir. Bu durum çocuğun...