Ekrem Şama Gazeteoku

Birliğimize kasdeden yangınlar

Son devrin ünlü politikacılardan birisi tüylerimizi diken diken eden bir açıklama yaptı: “Sokağa çıktığımızda üzerimize yönelen nefretli bakışlar hissediyorum.” Biz böyle...

11 Eylül 2017 | 122 okunma

Son devrin ünlü politikacılardan birisi tüylerimizi diken diken eden bir açıklama yaptı:

“Sokağa çıktığımızda üzerimize yönelen nefretli bakışlar hissediyorum.”

Biz böyle değildik.

Bin yıldır, kardeşliğin tadına vararak, beraberce yaşardık. Komşu komşudan emin, akraba akrabaya güvenir, dayanışması tam olan bir toplumduk. İçimizdeki ihtilafları kendi aramızda çözmeyi başarırdık. Dış tehlike söz konusu olduğunda da tek vücut olur, bir kalenin bedenindeki taşlar ve tuğlalar gibi, üst üste, yan yana gelir, gerekli savunmamızı omuz omuza yapardık.

Ne oldu bize?

Birkaç cümle ile görüşlerimizi ifade etmek istiyoruz.

Savaş teknikleri ile ilgili tarihe bir baktığımızda, şöyle bir taktik görüyoruz:

Bir ülkeyi ele geçirmek isteyen askeri birlikler, öncelikle o ülkenin kalelerine girmek zorundadırlar. Topla, tüfekle, ateşli silahlarla kaleleri ele geçiremediklerinde değişik metotlara başvururlarmış. Bunlardan bir tanesi de şu imiş:

Alamadıkları kalelere mancınıklar vasıtasıyla çömlekler fırlatırlarmış. Bu çömlekler canlı hayvanlarla dolu imiş. Zehirli yılanlar, çıyanlar, akrepler, örümcekler gibi. Kale içinde bulunan asker, sivil, çoluk, çocuk kim varsa, dehşete kapılır, dayanışma ve dayanma güçlerini yitirir, teslim olurlarmış.

Bin yıldır sapasağlam, beraberce yaşayan bu toplumumuza da aynı taktikleri uyguluyorlar sanki. Bizi biz yapan ortak değerlerimize karşı yılanları, çıyanları içimize salıyorlar ki, birbirimizden kopalım, düşman olalım, dayanışmamız kırılsın ve ülkemiz onlara teslim olsun.

Şöyle bir düşünelim:

İçimizde ve medyada öyle âlim kılıklı insanlar belirdi ki, şaşıp kalıyoruz.

Kur’an Müslümanlığı diye söze başlayıp, sünneti topyekûn yok saymamızı isteyenler türedi. Onlara kalsa sünnetten öğrendiğimiz ibadetlerimizdeki usuller, pratik hayatımızdaki kaide kurallar, dış tehlikelere karşı dayanışmamızın esaslarını belirleyen hükümler artık yok sayılacak ve darmadağın olacağız.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Tomar Tomar Kumar 25 Aralık 2017 | 198 Okunma Büyük fotoğraf netleşiyor 18 Aralık 2017 | 198 Okunma Dünyayı kurtuluşa zorlamak 11 Aralık 2017 | 75 Okunma Kurtuluş savaşında iç kavga 04 Aralık 2017 | 127 Okunma Şiir avuçta köz 18 Eylül 2017 | 113 Okunma