Maskeler indiği zaman!
Şeytanlar atağa geçtiği zaman!
Diyalogları bitirdikleri zaman!
Sözü silaha havale ettikleri zaman!
Dost sandıklarınız sınırlarımızı kapattığı zaman!
Gerçek dostların da baskıya dayanamayıp kapılarını kapatmak zorunda
kaldıkları zaman!
Geçmişte baskılara aldırmayıp sınırlarını, ambarlarını, stoklarını
ve gönlünü bize açmış olan, bizimle ekmek paylaşmış olan devletleri
de, dost sandığınız devletlerle beraber olup parçaladığınız günlere
lanet ettiğiniz zaman!
Yapayalnız bırakıldığımızı dehşetle gördüğünüz zaman!
Ölüm ve zulüm havadan ve yerden gelmeye başladığı zaman!
Uçan savunma silahlarımıza uzaktan kement atıldığı ve bağlandığı
zaman!
Savunma sanayimizi destekleyen hazinelerimizin rantiyecilere
aktarılmasının yanlışlığını gördüğünüz zaman!
İçerideki tetikte bekleyen hainler başlarını kaldırdığı zaman!
Enerji stoklarımız tükendiği zaman!
Buğday stoklarımız bittiği zaman!
Boş bıraktığınız tarlalarımıza bakıp bakıp, kendi kendinizi
yazıkladığınız zaman!
Askerimize ekmek vermekte zorlandığınız zaman!
Ekmeğin kara borsaya düşürüldüğünü gördüğünüz zaman!
Ümüğümüzü sıkmak için hazırlanan ipleri gördüğünüz zaman!
Anadolu’nun ve köylerin nüfusunun İstanbul ve diğer büyük kentlere
yığılmasının yol açtığı felaketleri yakından müşahede ettiğiniz
zaman!
Göğü delen betonların başımıza bela olduğunu fark ettiğiniz
zaman!
Havaalanlarının, yolların, köprülerin, tünellerin, geçecek araç ve
yolcu beklemeye başladığını gördüğünüz zaman!
İthal etmeye alıştırıldığınız silahların ve malların hasretini
çekmeye başladığınız zaman!