Bir tebliğ aracı olarak düşünmüşseniz. Milli Görüş davasına hizmet etmek gayesindeyseniz, yani bizim yakada görev yapıyorsanız peşin olarak söyleyelim, şiir elinizde akkor halindeki közdür.
Nereden bu kanaate vardık?
Hasbelkader 20 yıldır beyin mesaisi yaparak, bir şeyler yazmaya çalışan biri olarak başımızdan geçenlerin bir özetini sunmak isteriz.
Bir kere yolun en başında bizim yakadaki “üstadlar” peşin fırçayı basarlar:
“Senin neyine yahu şiir? Kolay mı sanıyorsun? Şu yazdıklarına bak. Sen kim, şairlik kim? Bırakın bu işleri. Başka şeylerle uğraşın. Şiire de kendinize de yazık etmeyin.”
Ümitsiz olmak yok. Madem yola çıktık, devam etmeliyiz. Daha fazla okumalı, daha fazla vakit ayırmalı, daha fazla kafa yormalıyız.
İşte ilk meyveler. Ama o da ne camiadan teşvik görmek bir yana nerdeyse alay konusu olursunuz. İşte bazı tepkiler:
“Yahu köşe yazılarını okuyoruz okumasına da, o altına yazdığın şeyler ne Allah aşkına? Onları yazmasan diyorum, çünkü boş ve anlamsız sözler, yazdıklarının değerini düşürüyor!”