Cumhuriyet tarihimizde, özellikle de demokrasi tarihimizde farklı kesimlere bu kadar kulak veren, gözünü ve kulağını açtığı kadar, gönlünü de bu kadar farklı kesimlere açan bir başka hükümet olmamıştır. Her söz, her görüş, her öneri ve her eleştiri bizim için eşi bulunmaz bir değerdedir. Herkesin aynı şeyi düşündüğü, aynı cümleleri kurduğu bir dünya, takdir edersiniz ki son derece sıkıcı, renksiz, tek düze bir olurdu. Hiç kuşkusuz, belli ilkelerimiz, politikalarımız, belli sınırlarımız var. Ama bu, başkalarını dinlememize engel değil. Politikalarımızı zenginleştirmek, toplumun bütün kesimlerini çok daha samimi bir şekilde kucaklayabilmek, bize oy verenlerin olduğu kadar oy vermeyenlerin de hukukunu savunmak için kendi aramızda ve toplumun bütün kesimleriyle istişarelerimizi sürdüreceğiz, diyaloğumuzu artıracağız. ” Sizi de heyecanlandırdı mı? İşte budur değil mi? Ne kadar da ihtiyacımız var değil mi devletin tepesinden böylesi sözleri duymaya? Ne kadar da hasret kalmışız? Çok değil daha birkaç yıl öncesine kadar hükümet yetkililerinden ne kadar sık duyuyorduk. Dahası sadece lafta kalmıyordu, gerekli adımları da atıyordu hükümet. *** İlk cümleyi okuduğunuzda bu konuşmayı kimin yapmış olabileceğini elbette tahmin etmişsinizdir. Cumhurbaşkanı Erdoğan.