Gelişmekte olan ülkelerdeki siyasal ve toplumsal yozlaşmanın en temel unsurlarından birisi “Nepotizm”dir. Yani kamu kurumlarında eş-dost-akraba-yeğen kayırmacılığı. Neden böyledir? Çünkü gelişmekte olan ülkelerde aşiretlerin, cemaatlerin, tarikatların, derneklerin ve örgütlerin siyaset kurumlarının üzerinde ciddi anlamda etkileri ve yaptırım güçleri vardır. “Nepotizm” sorununu AK Parti iktidarları döneminde ilk kez gündeme başbakanlığı sırasında Sayın Ahmet Davutoğlu getirmişti. Sayın Davutoğlu başbakanlığa geldiği ilk günden itibaren akraba, eş-dost, hemşeri ve partizanlık konusunda uyarılarda bulundu. Başbakanlığının ikinci ayında katıldığı Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda partisinin siyasetçilerine ve belediye başkanlarına “Nepotizm yapanı affetmem” dedi. (26 Eylül 2014) Devlet kademelerinde yapılacak atamalardaki tek ölçünün “liyakat ve ehliyet” olacağını söyledi. “Atamalarımızda tek ölçü olacak, liyakat, liyakat, liyakat. ” (23 Kasım 2014) Uyarılarını söylemde de bırakmadı. Yolsuzlukla, kayırmacılıkla, rant çıkarcılığı, haksız kazanç ile mücadele için Ali Babacan’la birlikte GRECO (Yolsuzlukla Mücadale eden Devletler Topluluğu) ilkeleriyle uyumlu “Kamu Yönetiminde Şeffaflık” paketini hazırladı, süratle hayata geçirileceğini söyledi.