Dün yazdım. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifadesi ile “ahlaksız troller” meselesini bugünde yazmaya devam edeceğim.
Tuhaf.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Pazar günü memleketinde “adeta veda eder gibi” yaptığı konuşma bütün dikkatlerin AK Parti’ye ve Ankara’ya yönelmesine sebep olmuştu. Deyim yerindeyse Pazar Pazar kızılca kıyamet kopmuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir ülkenin içişleri bakanını, istifa noktasına, canından bezdirme, yeter artık deme noktasına getiren meselesinin aslını Cezayir ziyareti öncesinde kamuoyu ile paylaştı.
AK Parti tabanının AK Partiye mesafe almasına, kopmasına sebep olan aynı çete çıktı. Erdoğan onlar için “ahlaksız troller!” ifadesini kullandı.
Daha da vahimi ise şu:
Bir ülkenin Cumhurbaşkanının “Türkiye’yi ahlaksız troller yönetmeyecek!” sözleriydi...
Ne yalan söyleyeyim, durum vahim olmasına vahim ama, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “troller Türkiye’yi yönetmeyecek” sözlerini işittiğimde gülümsedim.
Aklıma ABD’nin Rusya’ya 2016 ABD Başkanlık seçimlerine müdahale ettiği iddiasıyla başlayan sürecin, “Seçimlere Rusya Müdahale” soruşturma dosyasına dönüşmesi, iddianamenin kabul edilmesi ve sürecin davaya dönüşmesi geldi.
Rusya’daki “trol çiftliği” 2014 yılından bu yana Rus gazeteci Lyudmia Savchuk sayesinde bir sır olmaktan çıktı, artık bütün dünyanın bildiği bir gerçeğe dönüştü.
St. Petesburg’da, Rusya İnternet Ajansı tabelalı dört katlı bir binadan “hizmet” verdiğini ve Putin’in aşçısı Prigozhin ve başka işadamları tarafından finansa edildiği yönünde pekçok haber çıktı.
Dahası Rusya İnternet Ajansı kılıflı bu merkezde, 500’e yakın çalışanın olduğu, buranın adeta “Putin’in propaganda silahı” gibi çalıştığı, hatta o kadar ki, karşılıklı masalardan birisi Putin muhalifi rolünü oynarken, diğeri Putin yandaşı rolünde tartışıyorlar. Gizli saklı bir bilgi değil.