Mevzu özel ama aynı zamanda genel. 2019 yılında görkemli bir törenle evlenen AK Partili bir milletvekilinin, rektör olan eşine “20 milyon lira manevi, 50 milyon lira maddi tazminat” talebiyle boşanma davası açtığını, rektör eşin sosyal medya hesabından yaptığı açıklama sayesinde öğrendik.
Tekrar altını çizeyim ki, söz konusu milletvekilinin “toplamda 70 milyon lira tazminat” istediği eş, bir işadamı değil, üniversitede bir rektör…
Yargı, çıkan haberlere ilişkin “ifade özgürlüğünün aşıldığını” ileri sürerek erişim yasağı koydu. Ben elbette özel hayata saygılı olmayı temel bir ilke olarak kabul ederim. Dolayısıyla meselenin hepimizi ilgilendiren, tarafların kendilerinin açıkladığı “birkaç milyon dolarlık servetcik” kısmını yazmak istiyorum.
Milletvekili eş, dava dilekçesinde rektör olan eşinin 2015 yılına kadar bir üniversitede rektörlük yaptığını, aktif iş hayatının olmadığını söylüyor. Hatta rektör eşinin ve ailesinin kendisinin siyasi gücünden yararlanmaya çalıştığını ileri sürüyor. Eşinin malvarlığını uzun bir liste halinde sıralıyor. Neler yok ki, kaç milyon dolarlık yatlar, yazlık...