Askeri üniformalar içerisinde, devletin silahları ile 15 Temmuz’da 250 vatandaşımızı katledenler, o gece ülkemizi büyük bir felaketin eşiğine sürükleyenler, devletin askeri uçakları ile Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni bombalayanlar, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne nasıl yerleştiler ve aslında FETÖ’nün başımıza bela olması kimin suçu diye sormak isterim?
Nasıl yerleştiler Türk Silahlı Kuvvetleri’ne?
Uzunca bir süredir devletin yönetiminde yer alanlar, özellikle 12 Eylül darbesinden sonra, Türk Silahlı Kuvvetlerine “dindar aile çocuklarının” sızmasını önlemek için “mülakat” sistemini getirdi.
TSK, sınavlarda başarılı olmuş geleceğin asker adayları arasından “özgüvenli”, “ne istediğini bilen”, “kendisinden istenileni kavrama” ve “kendisini ifade etme” yeteneğine sahip olanları seçmek yerine “mülakat” sisteminin ruhuna aykırı bir biçimde adeta dindar avlama bubisine dönüştürdüler.
Mevzunun daha iyi anlaşılması bakımından, 12 Eylül döneminde TSK’ya “öğretmen teğmen” olarak giren İskender Pala’nın “İki Darbe Arasında” isimli kitabındaki insanı dehşete düşüren şu satırları dikkatle okuyalım:
“O yıl ilk defa mülakat heyetine alınmıştım. Rütbem küçük olduğu için soru sormuyor, söze karışmıyordum ama mülakatın nasıl yapıldığını, öğrencilerin nasıl bir elemeden geçirildiklerini öğreniyordum.