Sevgili okurlarım, bir ülkede insanların
çeşitli sorunları olabilir. Örneğin toplum belli ekonomik konularda
rahatsızdır, çözüm bulunmasını ister.
İnsanların üzerinde baskı vardır, giderilmesi için çaba
harcanır.
Dış politikada aksaklıklar olabilir, hükümete uyarılar yapılır.
Ancak bir konu vardır ki çok önemlidir:
Adalet.
Eğer herhangi bir ülkede adalet iktidarın emrine girmişse,
toplum adalete olan güvenini yitirmişse, işte bu çok
tehlikelidir ve çözüm bulunamaz.
Anlamı şudur: Yargı ve hukuk mekanizmalarını
tarafsızcaişletmek durumunda olan hakim ve
savcılar üzerinde iktidar baskısı kurulmuştur.
* * *
Hakimler ve savcılar da insandır.
Hele bazı kritik davalarda, iktidarın isteklerine ters düşen karar
verdikleri takdirde neler olacağını, başlarına neler geleceğini,
sürgünleri, kendi geleceklerini ve aile düzenlerini
(ister istemez) düşünmek zorunda kalırlar.
* * *
Şimdi biz ülkemizde işte bu durumu yaşamaktayız.
İktidar yargıyı siyasete bağladı, tümüyle ele geçirdi,
adalet elden gitti ve yok
edildi.
Artık tarafsız değil, taraflı yargı var…
Ve ne yazık ki adalet yok.
Kemal Kılıçdaroğlu dün başlattığı uzun protesto
yürüyüşünde elinde sadece bir pankart taşıyordu:
Adalet!