Sevgili okurlarım, gerçekten acayip bir ülke olduk…
Kimin nerede ne yaptığını bilmiyoruz. Dahası, bunların hangi amaçla yapıldığını biliyoruz ama görmezden gelmek zorunda kalıyoruz.
İş bu konulara gelince akıl, mantık, hukuk ve toplumun çıkarları unutuluyor. Ortalığı kalın bir sis perdesi bürüyor.
Bugün sadece bir örnek vereyim, haklı olup olmadığıma siz karar verin.
★★★
Yıllardır süregelen Gezi davası önceki gün sonuçlandı. Osman Kavala'ya hiçbir indirim yapılmadan ağırlaştırılmış müebbet, öteki sanıklara 18'er yıl hapis verildi.
Tanısam da bir şey değişmez ama Kavala dahil ceza alanlardan hiçbirini tanımıyorum. Bugüne kadar yüz yüze gelmişliğimiz, konuşmuşluğumuz, el sıkışmışlığımız hiç olmadı.
Ancak bu davada karşımıza çok ‘tuhaf' bir gerçek çıktı.
Cezayı kesen Ağır Ceza Mahkemesi hakimlerinden biri 2018 yılında AKP'den ‘milletvekili adayı' bir avukat. Sonra avukatlığı bırakıp hakim olmuş.
Ağır Ceza Mahkemeleri bir başkan ve iki üyeden oluşur.
Gezi davası siyasi bir dava.
Yıllardır süren ve karara bağlanması bir türlü mümkün olmayan bu dava adeta AKP yandaşlarının gövde gösterisine dönüşmüş durumda idi