Sevgili okuyucularım, adı MHP olan, uzun yıllardan beri Devlet
Bahçeli ve değişmez ekibi tarafından yönetilen bir parti var!..
Yeterli oy alsa bile iktidara gelme niyeti asla olmayan bir
parti.
Oy sayısı ve oy oranı açısından AKP ve CHP'den sonra Türkiye'nin
bazen üçüncü, bazen dördüncü partisi.
Bu partiyi yönetenler her açıdan incelenmeli ve irdelenmeli.
Bir siyasi parti düşünün, seçimde iktidar ortağı olma şansını
yakalamış…
Ve bir siyasi parti düşünün, kendisine Türk Milleti tarafından
ikram edilen bu şansı elinin tersiyle itmiş, her zaman olduğu gibi
mızıkçılık yapmış, muhalefette kalmayı ve AKP iktidarının yeniden
başımıza gelmesini sağlamış!
Burada 7 Haziran 2015 ve 1 Kasım 2015 seçimlerinden söz ettiğimi
elbette anlamışsınızdır.
* * *
Türkiye beş ay arayla iki önemli seçim yaşadı. 7 Haziran'da AKP
ağır bir darbe aldı ve Meclis'teki çoğunluğunu ilk kez yitirdi.
O seçimde MHP 80 milletvekili çıkarmıştı.
Ancak yapılan bütün önerileri her zaman olduğu gibi reddetmeyi
seçti.
İktidar olmak işine gelmiyordu. İktidar ortağı olmaktan korkuyordu
zira muhalefet olmak kolaydı…
Ve Devlet Bahçeli bu tavırlarıyla yine AKP'nin kucağına düştü.
O kadar ki, Recep Tayyip'in adayını partisinin oylarıyla Meclis
Başkanı seçtirmeyi bile içine sindirdi.
Mızıkçılığı ve iktidar yandaşlığı arşa yükselmişti.