Sevgili okuyucularım, Müslümanlık günümüzde ne yazık ki bazılarının geçim kapısı oldu. Çok uzaklara gitmeye gerek yok, Türkiye’ye baktığınızda ne dediğimi zaten anlamışsınızdır. Bir yanda Allah, peygamber, din iman, türban, imam hatip nutukları atanların öbür yanda hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet, rant vurgunları… Yapan aynı kesimler, aynı kişiler. Yılların renkli ve sağ görüşlü siyasetçisi rahmetli Osman Bölükbaşı’nın bana söylediği bir sözü hiç unutmam: “Siyasi hayatım boyunca bütün sektörleri tetkik ettim, en kârlısının din ticareti olduğunu gördüm.” Devletler ve ülkeler de aynıdır. “Müslüman” geçinen ülkelere bakınız, içlerinden birinde gerçek bir demokrasi, bağımsızlık, özgürlük olduğunu göremezsiniz. Rüşvet, yolsuzluk ve hırsızlık paçalarından akar. Bazıları petrol zenginidir, bol para vardır ama başka ülkelerin kucağında onursuzca yaşarlar. Bunların Müslümanlığı falan baştan aşağı palavradır, kendi iç kamuoylarını uyutmaya yöneliktir. Hepsi iktidarını, dinimizi sömürerek sürdürür. Kazakistan gibi niceleri Rusya’nın, Suudi Arabistan gibi niceleri ABD’nin emrinde ve hizmetinde yaşar.