Sevgili okurlarım, Türkiye'de siyaset her zaman ilginç, ama bazen de can sıkıcı ve yüz kızartıcı olur…
TBMM'ye bakalım!
İktidar partisi baskıyı yoğunlaştırınca öteki partilerden istifalar gelmeye başlar. Çeşitli vaatler alan bazı milletvekilleri omurgasızlık sergileyip AKP'ye balıklama dalar.
Bunun çeşitli nedenleri vardır.
“Bize katıldığın takdirde önümüzdeki seçimde seni listenin birinci sırasına koyup yeniden milletvekili seçilmeni sağlarız.”
Uzun zamandır açığa düşmüş olan, bir daha seçilme şansı bulunmayan milletvekili bu tuzağa düşer. Ancak seçim geldiğinde nasihat alır, yerinde saydığını anlar ama çoğu zaman iş işten geçmiş olur…
Son örnek CHP'den koparılan eski teğmen Mehmet Ali Çelebi.
Büyük tantanalarla AKP'ye transfer edildi.
Rozetini Recep Tayyip taktı.
Şimdi seçim zamanı görelim bakalım, bu arkadaşın AKP listelerinde nasıl yer alacağını, ya da alıp almayacağını!
Türkiye'de milletvekili seçilmek son derece avantalı bir iştir… Bir kez seçilmeyi başardığı takdirde sadece kendisinin değil bütün sülalesinin geleceği garanti altına alınmış olur.
Kendisinin, eşinin ve çocuklarının bütün sağlık harcamaları milletvekili kalsın veya kalmasın, ömür boyu Meclis tarafından karşılanır.
İstedikleri doktora ve sağlık kuruluşuna giderler.
Buna özel muayene ve özel hastaneler dahildir.
Maaşlar derseniz muhteşemdir…
Emekli milletvekilinin eline ayda net 40 bin…
Şu anda milletvekili olanların eline ayda net 56 bin lira geçiyor.
Bu dört dörtlük olanaklar kendisi ve ailesi için ölünceye kadar geçerlidir.
Şimdi konuyu daha fazla uzatmadan lafı Aslı Baykal'a getireyim.
Deniz Baykal'ın kızı…