Sevgili okurlarım, bugün 10 Kasım. Aramızdan ayrılışının 80.
yılında
Mustafa Kemal Atatürk'e Allah'tan rahmet diliyorum. Şimdi
okuyacağınız bu
yazımı Sözcü'de daha önce yayınlamıştım. Ancak o günlerden beri
gazetemiz
on binlerce okuyucu kazandı.
İstedim ki bugün Atatürk'e karşı çıkmaya yeltenen aymazlar,
liboşlar,
soytarılar ve hainler de bir kez daha okusun.
Bugün sizlere, Atatürk hayatta iken ona yazıları ve kitaplarıyla
muhalefet
eden ve hiç sevmeyen iki önemli insanımızın daha sonra
yazdıklarından iki
örnek vereceğim. İlki Zekeriya Sertel. (1890-1980)
Sol görüşlü, ilkeli bir aydın ve yazar. Eşi Sabiha Sertel'le
birlikte yıllarca
yurtdışında sürgünde yaşamak zorunda kaldı.
Şimdi Sertel'in 1977 yılında yayınlanan “Hatırladıklarım” isimli
kitabından
bir alıntı yapıyorum:
“…Atatürk'ün ölümü geniş halk yığınları arasında derin bir
keder
yaratmıştı. Memleketin yüreği durmuştu. Halkın Atatürk'ü ne kadar
çok
sevdiği şimdi daha iyi belli oluyordu. Eşimle birlikte töreni daha
iyi
görebilmek için Yeni Cami minarelerinden birinin şerefesine
çıkmıştık.
Tabutun arkasından tekbir sesleri, ilahiler ve hıçkırıklar
yükseliyordu.