Sevgili okuyucularım, 1923 yılının Temmuz ayında Lozan Anlaşması imzalanıyor, bağımsızlığımızı elde ediyoruz… Ve günler hızla geçiyor.
Günlerden 29 Ekim 1923... Meclis, gece saat 20.30 dolaylarındaCumhuriyet’i ilan ediyor.
Mustafa Kemal Paşa Cumhurbaşkanı seçiliyor.
Yeni rejim o gece top atışlarıyla bütün Türkiye’ye duyuruluyor.
Günlerden 30 Ekim 1923…
Mustafa Kemal Paşa ertesi gün ilk iş olarak İsmet Paşa’ya kendi el yazısıyla bir mektup yazıyor.
İlk kez okuduğum o mektubu ünlü bir Atatürk araştırmacısı olan yüksek mimar Eriş Ülger’in kitabından tam metin (günümüz Türkçesine uyarlanmış biçimde) sizlere iletiyorum.
“Atatürk Milliyetçiliği.” (Parola Yayınları.)
Büyük bir devlet adamının bir başka büyük devlet adamına yazmış olduğu bir şaheserdir. (Mektubun fotokopisi kitapta yer alıyor.)
Osmanlı’dan devralınan yüz kızartıcı mirasın ve ülkemizin nerelerden nerelere geldiğinin göstergesidir.
Askeri zaferi kazanmışız ama daha yapılacak çok işler var. Her şeye sıfırdan başlıyoruz.
Atatürk muhteşem bir durum tesbiti yapıyor.
Fazla söze gerek yok, bu ibret belgesi mektubu lütfen dikkatle okuyunuz.
* * *
“Sevgili Paşam!
Cumhuriyet’in ilk Başbakanı olarak seni düşünüyorum.
Dur, hiç itiraz etme.
Niye seni seçtiğimi şimdi anlayacaksın.
Bizi yine büyük bir savaş bekliyor. Durumumuzun bir bölümünü Cephe Komutanı ve Lozan Baş Delegesi olarak elbette biliyorsun.
Büyük devletlerin bu sefil duruma bakarak, kısa zamanda pes edeceğimizi sandıklarını Lozan dönüşü sen bize anlattın.
Ben sana şimdi bildiğinden daha da acıklı olan genel durumu özetleyeceğim.