Sevgili okurlarım, 1984 yılında Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla
başlayan PKK terörü, bu ülkede binlerce can aldı.
Yine binlerce güvenlik görevlimizi sakat bıraktı.
Subay, astsubay, er ve polis binlerce vatan evladı…
Sadece şehit sayısı yedi bin'den fazla.
Öldürülen ve sakat bırakılan sivillerin sayısı meçhul!
Artık hiçbir makam onların sayısını bilmiyor!
Yaşadığımız acılar unutuldu gitti.
* * *
Uzun yıllar önceydi. Güneydoğu'da bir yerlerde yine PKK mayını
patlamış ve bir astsubayımız korkunç yaralar almıştı.
İki kolu ve iki ayağı kopmuş, suratı ve vücudu haşat olmuş, gözleri
kör olmuştu.
Şimdi anlatacağım sahne televizyon kameraları önünde
gerçekleşmişti. İçinizden bazıları o feci sahneyi mutlaka
anımsayacaktır. Astsubayımız Ankara'da GATA'ya getirilmiş ve tedavi
altına alınmıştı. Ancak yapacak fazla bir şey olmadığı
anlaşılıyordu.
* * *
Gazimizi hastanede dönemin Genelkurmay Başkanı ziyaret etti ve
sordu:
– “Bizden bir istediğin var mı evladım?”
Astsubay çaresizce yanıt verdi:
– “Bana gözlerimi verin yeter komutanım.”
İki kolunu ve iki ayağını yitirdiğinin belki farkında bile
değildi.
Sadece gözlerini istiyordu.
* * *
Sinirlerimiz her gün can alan PKK terörü nedeniyle zaten
gergindi.
Bu sahneyi televizyonda izlediğim anda boşalmış ve ağlamaya
başlamıştım.
Sonra, Hürriyet'te iken bu olayı birkaç kez yazdım.
İsmini şimdi bilemediğim o astsubay daha sonra İngiltere'ye tedavi
için gönderilmiş ama ne yazık ki orada şehit olmuştu.
* * *