Sevgili okuyucularım, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında
başlatılan cadı avı her alanda devam
ediyor. İş artık iyice çığırından çıkmış durumda.
Yüz binden fazla insanın devletteki görevine bir kalemde
son verildi.
Bazıları açığa alındı, bazıları kovuldu.
Gözaltına alınanların, tutuklananların sayısını bilen, ya
da bildiği halde açıklayan yok.
Recep Bey bu konuda “At iziyle
it izi birbirine karıştı” diyor ama yine çözüm
yok!
Binali Bey bu zulüm sürecini yaratanları
uyarıyor, “Aman dikkatli olun, hiç kimseye haksızlık
yapmayın… Gerekirse bu kararları yeniden gözden
geçiririz” diyor.
* * *
Bunlar hikayedir…
O kadar büyük haksızlıklar yaptılar ve yapmayı
sürdürüyorlar ki, hangisini nasıl düzeltecekler.
Tamamen tarafsız bir gözle izliyorum…
Sergilenen haksızlık ve özellikle de
hukuksuzluklar Ergenekon-Balyoz döneminde
yapılanları fersah fersah geçti.
* * *
Yandaş basın derseniz, onlar her
gün intikam çığlıkları atıyor. O kesimde
at iziyle it izi birbirine gerçekten karışmış durumda.
İktidardan yana olmayan herkese çamur atılıyor, doğruluğu kuşkulu
haber ve yazılarla iftiralar atılıyor,
kitlelere korku salınmak isteniyor.
Bir sürü laf cambazlığı ile hedef saptırılıyor.
Şimdi FETÖ'cü diye en ağır sözlerle saldırdıkları kişileri
o yüksek makamlara bu iktidarın getirdiğini, onların işadamları ile
kurumlarını bu iktidarın göz yumup zenginleştirdiğini topluma
unutturmak istiyorlar.
Zamanında hepsine övgüler düzen kendileri idi!
* * *
Şu yapılanlara somut bir örnek vermek isterim…
Cemaatin Bank Asya isimli bir bankası
vardı. Bildiğimiz sıradan bir banka…
Mevduat toplar, hesap açtırır, kredi verir vesaire…
Öteki bankalar ne yaparsa Bank Asya da
aynı şeyleri yapardı.
Üstelik diğerleri gibi devletin denetimi altında çalışan
yasal bir banka idi.
1996 yılındaki görkemli açılış törenine Fethullah'la
birlikte bu iktidarın en üst düzey yetkilileri de
katılmıştı.
Örneğin o günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı
olan Tayyip Erdoğan!..