Sevgili okurlarım, şimdi bu yazıyı yazmaya İzmir'deki bir
ayıptan söz ederek başlıyorum.
Belgesini Demokrat İzmir gazetesinden aldım. Gazetede kadının
fotoğrafı da var.
Elif Şirin isimli başı örtülü bir kadın Beşiktaş'taki bombalı facia
sonrasında Facebook sayfasında aynen şöyle yazmış:
“Neden İzmir'de hiç patlama olmuyor?”
Sonra kafasındaki bir soruyu daha aktarmış:
“Yoksa gâvur gâvura rahat rahat yaşıyorlar mı?”
* * *
Şu utanç verici insanlık dışı kafa yapısına bir bakınız.
Kadın örtülü, demek ki iyi Müslüman!
Ama gel gelelim İzmir'de de bir patlama olmasını istiyor. Böyle bir
durum olsa ve insanlar ölse adeta sevinecek…
İzmir'i gâvur olarak görüyor, orada yaşayan insanlarımızı da gâvur
olarak niteliyor.
İşte, içimizde böyleleri de var!
* * *
Sabah gazeteye gelince çoğu zaman Ankara büromuzun haber müdürü
Emin Özgönül'e sorarım:
“Bugün şehit var mı?”
Dün sabah gazeteye geldiğimde Emin'e sormadan, Dilek Karaarslan
yanıma geldi:
“Kayseri'de sabah patlama oldu, çok sayıda şehit var.”
* * *
Bir toplumun bireylerini düşünün ki her sabah evinden çıkarken,
olacakları kara kara düşünmeye başlar…
Bir yere giderken aynı, hemen herkesin kafasında hem kuşku, hem de
korku var.
Acaba burada patlama olur mu…
Ya da çatışma çıkar mı…
Toplum korkuyor…
Hem hükümetin baskı politikası, hem de terör olayları nedeniyle
korkuyor…
Ve bu endişe hükümeti yönetenlerin kafasında bile var.
* * *
Beşiktaş'taki patlamada iki Kayseri'li polis şehit düşmüştü.
Emniyet'te düzenlenen törende Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki konuşma
yaptı, polislere hitap etti:
“Hepimiz birer şehit namzediyiz. Allah nasip ederse ben de şehit
olayım, inşallah sizler de olun!..”
Sözlerini şöyle sürdürdü:
“Allah'a hamdolsun ki son aylarda, son yıllarda ve özellikle son
günlerde bu terörün kökü kazınıyor. Kökü kazındığı içindir ki bu
çirkin olayları yapıyorlar…”
Terörün kökü kazınıyormuş!
Allah rızası için söyleyin, bir hükümet üyesinin teröre ilişkin
sözleri böyle olabilir mi?
Olursa ciddiye alınır mı?