Ve son olarak Meclis Başkanı!
O makama da AKP-MHP oylarıyla seçildi. Geleceği en yüksek yerlere getirilmişti.
Emrinde son model görkemli makam araçları, koruma ordusu, devletin her türlü olanakları vardı.
Bir siyasetçi Allah’tan daha ne isteyebilir ki!..
★★★
Ancak günün birinde kendisini bile şaşırtan bir şey oldu. Recep Bey, Binali Bey’e kararını bildirdi ve talimat verdi:
“İstanbul Büyükşehir’e başkan adayımız sen olacaksın, ona göre hazırlan!”
Binali Bey hık mık ettiyse de kabul ettiremedi…
Zira İstanbul Büyükşehir, AKP iktidarının emrindeki en büyük “Hazine” idi.
Parasal kaynakları sonsuzdu. Yandaşlara peşkeş çekilen paraların ucu bucağı yoktu. Üstelik bu korkunç harcamaların hesabını soran herhangi bir makam da yoktu.
Orası devlet içinde ayrı bir devletti.
Emir yukarıdan geldiğine göre Binali Bey bunu kabul etmek zorundaydı…Ve etti!
★★★