Sevgili okurlarım, Türkiye’de
gazetecilik yapmak giderek zorlaşıyor. Hele
iktidardan yana bir gazeteci değilseniz başınıza her an, her iş
açılabilir.
Kim olursanız olun, bu devirde “Yandaş”
olacaksınız.
Gazeteci, işadamı, bürokrat vesaire hiç fark etmez. Bütün maddi ve
manevi varlığınızla iktidara destek vereceksiniz, yalakalık
yapacaksınız, hataları, yolsuzlukları, vurgunları asla gündeme
getirmeyeceksiniz!
İşte bunları yaptığınız takdirde iktidarın nezdinde “İyi
adam” olur ve sizi bekleyecek olan nice tehlikeleri
savuşturmuş olursunuz.
★★★
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen ve
bizleri FETÖ’cü olmakla suçlayan iddianame elime
dün geçti.
61 sayfadan oluşan o belgeyi dikkatle okudum, Metin
Yılmaz ve Necati Doğru ile birlikte
nelerle suçlandığımı anlamaya çalıştım.
SÖZCÜ’de bir yazım çıkmış, bir de benimle yapılan
bir söyleşide kullandığım birkaç cümle var.
O sırada FETÖ takımı henüz darbe yapmaya
soyunmamış ama AKP ile kapışmış durumda.
Ancak bunların günün birinde darbe yapmaya kalkışacağını
kimse bilmiyor.
İkiz kardeşi AKP ile aralarına
kara kedi girmiş…
Ve ben bunların kavgasında
cemaati tutmuşum.
Hepsi bu
kadar!..
Fetöcülük (!) konusunda
somut bir belge var mı?
Hiçbir şey yok, olamaz da.