Sevgili okuyucularım, bu pazar günü de siyasi
yazı yazıp sizleri bıktırmak istemiyorum.
Gerçi bu can sıkıcı gündemde ister istemez siyasete bulaşıyoruz,
birilerinin sözlerinin peşine takılıp yazmayı sürdürüyoruz ama…
Türkiye'de adına yandaş medya denilen bir takım
televizyonlar, gazeteler ve internet siteleri
açıldı.
Bunlar -çok üzülerek söylüyorum- bizim gazetecilik
mesleğini yozlaştırdı.
İktidar kendi açısından bakıldığında çok olumlu (!) bir iş
yaptı.
Bir sürü televizyon kanalı ile gazeteyi
devşirdi.
Ben televizyoncu değilim, o olayın dışındayım.
Ama bu mesleğe 1977 yılında adım
atan 40 yıllık gazetecikimliğimle geçmişte
yazılı basının ne olduğunu, nasıl olduğunu biraz olsun bilen ve
içinde yaşamış biriyim.
* * *
Gazetelerde her sabah mutlaka haber
toplantısı yapılırdı. Bütün muhabirler ve yöneticiler
katılır, günün gündemiyle birlikte kendi gazetelerinin o gün hangi
haberleri atlamış, ya
da atlatmış olduğunu görürlerdi.
Bunun en önemli yolu da özellikle diğer gazetelerin manşetlerine
bakmaktı.
Diyelim ki ilgili muhabir, örneğin Meclis muhabiri kendi alanında
önemli bir haberi atlamış. Öteki gazetelerde var ama o gazetede
yok.