Sevgili okuyucularım, bizim gazetecilik mesleğinde sık
kullandığımız bir deyiş vardır:
Çanak soru!
Soru sorduğunuz kişiyi övmek, yüceltmek, yağlayıp pohpohlamak
istiyorsanız ona çanak sorular sorarsınız.
“Efendim bu başarılarınızı acaba neye
borçlusunuz?…”
Ya da “Aldığınız bu olumlu sonuçları bütün millet
takdir ediyor. Acaba bu konuda ne
diyorsunuz” gibi!
Sayın ve muhterem cumhurbaşkanımız geçen
haftafiyaskoyla sonuçlanan bir ABD gezisi
yaptı.
Baktı ki konuşma yaptırmıyorlar ve şov yapamıyor, bir gün kalıp
geri dönmek zorunda kaldı. (Ne yazık ki bizim muhalefet partileri
bu skandalın üzerine gitmeyi yine
beceremediler.)
Yanında karısı, damadı, torunu vesaireden oluşan kalabalık bir
kafile vardı.
Korumalar, danışmanlar, eş dost ve özel davetli yandaş
gazeteciler falan filan…
Dönüş yolunda uçaktaki yandaş gazeteciler kendisine sorular sordu,
o da yanıt verdi.
Ancak soruların çoğu çanaktı.
İşte o soruların bant çözümünden (özetle) ilk örnek:
* * *
“Efendim bir partinin genel başkanı kendi savunmamızı kendimiz yaparız demişti. Şimdi benzer bir açıklamayı ana muhalefet partisi genel başkanından duyduk. Bir şehit cenazesinde mermi atma olayı sonrasında ‘Polise güvenmiyoruz. Kendi güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız' dedi. Türkiye'de bazı siyasi partilerin terör örgütleriyle aleni (açıkça) yakın görüntü vermesi cumhurbaşkanı olarak sizi de rahatsız ediyordur sanıyorum.”