Sevgili okuyucularım, son iki
günde Sözcü ekibi olarak iki partinin
genel başkanlarını ziyaret edip ayrıntılı olarak konuştuk.
Yaptığımız samimi sohbetlerde
gerek Kılıçdaroğlu ve
gerekseBahçeli, bazı
sorularımıza yazılmamak koşuluyla yanıt
verdiler. Ancak o hususlar esasa ilişkin değildi.
Şimdi -dün itibariyle-karşımızdaki siyasi tablo
şöyle:
- AKP olmadan koalisyon hükümeti kurulamıyor. Bunun nedeni,
CHP-MHP-HDP üçlüsünün bir araya gelip hükümeti oluşturması mümkün
değil. MHP, HDP ile herhangi bir işbirliğine hiçbir biçimde
yanaşmıyor.
– CHP-MHP koalisyonu için (güven oylamasında gerekli olan)
çoğunluk oy sayısı 276 çıkmıyor.
O halde geriye hangi olasılıklar kalıyor?
– AKP-CHP, AKP-MHP, ya da AKP-HDP hükümeti… Bunların
hangisi olursa olsun Meclis’te 276 oy sağlanıyor.
– Ancak Kılıçdaroğlu ve Bahçeli ile yaptığımız uzun
söyleşilerde bir gerçek ortaya çıktı. İki parti de yeni kurulacak
hükümette yer almaya istekli görünmüyor ve topu öteki iki partiye
atıyor. En azından şu andaki görünüm böyle.
– HDP ise bugün itibariyle sessizliğini koruyor. Bilindiği
kadarıyla onların kapısını çalan olmadı. Dolayısıyla gizli veya
açık siyasi kulislerde sesleri pek duyulmuyor.
* * *
Tablo niçin öyle çıkıyor?.. Aslında her üç partinin seçmeni de,
belli sorunların çözülmesi için onlara oy verdiler.
Yeniden ve çok kısaca özetlemek gerekirse:
- Devletin yeniden yapılanması…
– Tayyip’in yetkilerinin kısıtlanması…
– Saray’ın tahliye edilmesi…
– Yolsuzlukların, vurgunların ve rüşvet olaylarının üzerine
gidilmesi…
– Yargının, iktidarın kucağından kurtarılması…