Sevgili okuyucularım, Türkiye'de her gece yatıyoruz cemaat, her
sabah kalkıyoruz yine cemaat!
Her taşın altından cemaat fışkırıyor.
Bu nasıl iştir!
Gazete alıyorsunuz, manşette bunlar. Televizyon izliyorsunuz yine
bunlar.
Başında Fethullah isimli ilkokul mezunu
bir imam. ABD'de yaşıyor.
Yandaş gazetelere bakıyorsunuz, her gün
manşetleri Fethullah'a küfürlerle dolu.
Bilmeyen zanneder ki
Türkiye'de cemaat isimli bir muhalefet
partisi var ve iktidarı devirmek üzere ve o yüzden iktidar
tarafından bir numaralı düşman ilan edilmiş durumda.
Bu ekibin şimdi yeni isimleri de var, daha etkili olsun
diye Tayyipgiller koydu:
FETÖ… Fethullahçı Terör Örgütü.
Paralel devlet, paralel yapı.
* * *
Neyin nesidir bunlar, kime hizmet vermektedir? Her yere
sızmışlar, ortalığı karıştırmışlar, şimdi iktidar onların peşine
düşmüş, yakaladığını tutuklatıp içeri tıktırıyor.
Yahu kardeşim, kısa süre öncesine kadar bunlar AKP'nin en
büyük destekçisi değil miydi?
Devletteki o inanılmaz örgütlenme operasyonları Fethullah
ve cemaat adına yapılmamış mıydı?
O zamanlar aralarından su sızmazdı.
Tayyip onlara seslenmişti:
“Ne istediniz de size vermedik!”
Bozuk bir saat bile günde iki kez doğru zamanı
gösterir. Tayyip'in ağzından çıkmış en doğru
sözlerden biridir.
Gerçekten de ne istedilerse verdiler, devleti onlara teslim
ettiler.
* * *
Sadece devleti değil, her
alanda sonsuz para kaynaklarını, maddi
ve manevi desteği de sundular.
Cemaatin bankaları, gazeteleri, televizyon kanalları,
binlerce dershanesi ve okulu, üniversiteleri, şirketleri, aklınıza
gelen her şeyi vardı. Paralar gökten yağmur gibi
yağıyordu.
İktidar veriyor, onlar da devletin ele geçirdikleri tüm
olanaklarını iktidara sunuyordu.
Peşkeş düzeni, al gülüm ver gülüm dümeni sürüp
gidiyordu.
Bir süre sonra aralarında hırgür çıktı.
Bu kez iktidar, yeni ismini FETÖ olarak koyduğu paralel devleti ya
da cemaati ortadan kaldırmaya soyundu.