Emin Çölaşan Sözcü Gazetesi

Cezaevinden gelen üzücü mektuplar

Sevgili okurlarım, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında birileri, vur deyince öldürdü. Açlığa mahkûm edilen on binlerce insana karşı nice haksızlıklar ve hukuksuzluklar yapıldı… Ve yapılmaya devam...

18 Haziran 2017 | 4.516 okunma

Sevgili okurlarım, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında birileri, vur deyince öldürdü. Açlığa mahkûm edilen on binlerce insana karşı nice haksızlıklar ve hukuksuzluklar yapıldı… Ve yapılmaya devam ediliyor. Cezaevleri tıka basa dolduruldu.
Bu insanların başvuracağı hiçbir makam yok. Olsa bile sonuç alınamıyor.
Gerek tutuklananlardan, gerekse onların ve kamudan ihraç edilenlerin yakınlarından hemen her gün mektuplar alıyorum, sadece çok az bir bölümünü burada sizlere iletmem mümkün oluyor.
Hiçbirini tanımam, doğru söyleyip söylemediklerini de bilemem.
Ama olanlara, yapıldığı iddia edilen haksızlıklara karşı çıkmak zorundayım.
İşte size iki örnek daha…

*  *  *

Erzurum Cezaevi'nden yazan öğretmen Fatma Çetin,mektubuna başlığı da kendisi koymuş:
“Bir annenin, bir eşin, bir kadının sessiz çığlıkları.”
Özetliyorum:
“Sayın Emin Bey, mektubumu size Erzurum Kapalı Cezaevi'nden yazıyorum. Elinize ulaşırsa lütfen her satırını dikkatle okuyunuz. Çünkü bu mektup benim içimin yangını. Sesimizi hiçbir yere duyuramıyoruz.
İlk olarak temmuz ayında, polis memuru eşim açığa alındı ve hiçbir somut delil olmadığı halde tutuklandı. 11 aydan beri iddianamesi hazırlanmadı. Eşim tutuklandığı zaman kızımıza yedi aylık hamile idim. Bu dönemde anne karnındaki bebeğimin gelişimi yavaşladı ve yaşadığımız sıkıntılar yüzünden sekiz aylık hamile iken erken doğum yaptım.
Solunum sıkıntısı olduğu için bebeğim bir süre küvezde kaldı. Zor günler bununla da bitmedi. Kendim de, 13 Ekim günü öğretmen olarak görev yaptığım mesleğimden, doğum izninde iken açığa alınıp 7 Şubat'ta ihraç edildim.
Yaklaşık iki ay sonra da FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla yine hiçbir somut delil olmadığı halde tutuklandım.
Bir hafta sonra sekiz aylık bebeğim Melek'i cezaevine aldırabildim.
Bu bir haftalık ayrılıkta sütümü ağlayarak lavaboya sağdım. Bir anne için ne kadar ağır bir durum olduğunu tahmin edersiniz.”

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
İsmail Dümbüllü’nün teğmenleri! 04 Eylül 2024 | 2.773 Okunma Bakalım bizim Diyanet bugün ne diyecek? 30 Ağustos 2024 | 1.622 Okunma Ve Yunan ordusu teslim oluyor... 28 Ağustos 2024 | 1.625 Okunma Başımızdakilerin marifetleri! 22 Ağustos 2024 | 2.489 Okunma Yangınlar başladı, Recep Bey kayboldu 20 Ağustos 2024 | 1.397 Okunma