Sevgili okuyucularım, 2014 yılında
bir polis memuru ile tanışıklığımız başladı.
Polis memuru Şaban, gazetenin Ankara bürosuna
elinde tomarla evrakla gelip bize tebligat yapan Emniyet görevlisi
idi.
Karşımda Şaban'ı her seferinde eli dolu
görünce “Eyvah, sana yine adliye yolları göründü Emin
Bey!” derdim.
Şaban ilginç ve çok tatlı bir adamdı. Bir
defasında elinde başka tebligatlar vardı, kime gittiğini sordum.
Rahmetli gazeteci
abimiz, o sırada hastanede komada yatmakta
olanCüneyt Arcayürek'e gitmiş ama
tebligatları
yapamamış.Arcayürek cumhurbaşkanına hakaret
davalarının hesabını veremeden aramızdan ayrıldı.
* * *
Bir defasında telaşlıydım, Şaban'ı yine
karşımda görünce çok bozuldum, “Yeter artık geldiğin
be Şaban, başlarım senin tebligatlarına. Rahat bırak
bizi de işimizi yapalım” diye bağırdım.
Başını eğdi, “Abi ben emir kuluyum ne yapabilirim,
suçum ne ki bana bağırıyorsun ” dedi.
Çok üzülmüştüm, özür diledim.
* * *
Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları bir sürü
yazımı savcılığa şikayet eder, dava açılmasını isterdi.
İsmi geçsin veya geçmesin, ne yazsam şikayet dilekçesi
verilirdi.