Sevgili okuyucularım, şimdi biraz geçmişe dönüp geriye doğru gidelim.
Yıl 1998.
Başımızdaki Apo ve PKK belası sürüp gidiyor.
Apo Suriye’de, Şam’da yaşıyor. Devlet Başkanı Hafız Esad’ın koruması altında.
Türk Devleti bu herife birkaç kez suikast düzenleyip öldürmeye kalkışıyor ama başarılı olamıyor. Bombalar yanlış zamanda patlıyor ve Apo son anda kurtuluyor.
O yıllarda da, bugün olduğu gibi her gün PKK baskınları birbirini izliyor, her gün şehit cenazeleri kaldırılıyor.
Devletin sabrı taşmak üzere ama ne yapmalı, Suriye’yi nasıl uyarmalı!
* * *
Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş Hatay’ın Reyhanlı İlçesi’ne gitti ve 16 eylül günü sınırın sıfır noktasında Suriye tarafını eliyle göstererek bir konuşma yaptı.
Sözleri devletin bu konudaki kararlılığını gösteriyordu:
“Suriye’yi uyarıyorum. Türk Devleti bu konuda ciddidir. Adına Apo denilen eşkıyanın Suriye’de daha fazla barınmasına izin vermeyeceğiz. Türk Milleti artık sabrının sonuna gelmiştir. Sabrımızı taşırmasınlar. Gerekirse Türk Ordusu görevini derhal yerine getirecektir.”