Sevgili okuyucularım, köşe yazarı arkadaşlarımı bazen olumlu anlamda kıskanırım, kendi kendime “Tüh be, bunu yazmak niye benim aklıma gelmedi” diye sorarım.
Her zaman olduğu gibi dün de gazeteci arkadaşım Melih Aşık’ın yazısını okudum. Bir dayak olayının analizini dört dörtlük yapmıştı.
Trabzon da hakemin sahada dayak yemesi olayı…
“Trabzonspor Fenerbahçe maçında sahaya inerek çizgi hakemi Volkan Bayarslan’a saldıran O.M. sevk edildiği mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.
O.M. yargılanması sonucu ileride cezaya çarptırılsa bile çok büyük ihtimalle bir tek gün bile hapis yatmayacak, alacağı ceza ertelenecek.
O.M. sahaya dalıp hakeme saldırmasaydı da…
Mesela devlet büyüklerinden birini eleştiren bir tweet atsaydı…
Ya da iktidarın hoşuna gitmeyecek bir bildiriye imza koysaydı…
Büyük ihtimalle tutuklanacak ve en az birkaç ayı hapishanede geçirecekti.
O.M. böyle bir yanlış yapmadı, akıllılık etti, hakeme saldırdı.
Yaptığı da yanına kâr kaldı.”
* * *
Melih doğruyu yazmış, ülkemizle ilgili bir kara mizah olayını gözler önüne sermiş.
Sen on binlerce kişinin önünde tribünden sahaya atlayacaksın, çizgi hakemine tekme yumruk girişeceksin ve birkaç saat sonra mahkeme tarafından serbest bırakılacaksın.
Böyle adalet olmaz.
Bu gibi yargı kararları daha sonra çok daha vahim ve yanlış kararlar verilmesine yol açar.