Sevgili okurlarım, restorasyonu biten İstanbul
Beşiktaş’taki
Yıldız Hamidiye Camisi’nin açılışı geçtiğimiz cuma
günü yapıldı. Kalabalık toplanmıştı.
Namazı dünya liderimiz sayın Recep Tayyip Bey de
şereflendirdi. Törende, camiyi yaptıran padişah
Abdülhamit’e övgüler düzüldü.
O cami Abdülhamit açısından çok önemliydi.
Öldürülme
endişesiyle halkın arasına karışmaktan korktuğu için cuma
namazlarını, yaşamakta olduğu Yıldız Sarayı’na en yakın olan bu
camide kılar, beş dakikalık yolu faytonuyla gider, namaz sonrasında
saraya geri dönerdi.
* * *
Yıl 1905… Ermeni komitacıları padişaha
düzenlenecek bir
suikast planlıyorlar. Bu amaçla yurt dışına sonradan
“Cehennem makinesi” adı verilen özel bir atlı
araba sipariş ediliyor.
Arabaya 80 kilo patlayıcı ve 20
kilo demir parçaları gizleniyor. İstanbul’a getirilen
araba gümrükten geçiyor. Her şey önceden
ayarlanmış. Padişahın namazdan yaklaşık iki dakika sonra arabasına
bindiği biliniyor.
Patlayıcı düzenek ona göre ayarlanıyor. Arabasına bindiği
anda bombalar patlayacak ve Abdülhamit ölecek.
Fakat gelin görün ki, padişah caminin dış kapısında Şeyhülislam
Cemalettin efendiyle birkaç dakika konuşuyor…
Ve saate ayarlı bomba birkaç dakika erken
patlıyor.
Bu olay 5 Temmuz 1905
günü gerçekleşiyor. Bilanço
korkunç:
Saray görevlileri ile ahaliden 26 ölü…
Avludaki bütün arabalar paramparça… Ayrıca 40 dolaylarında
at telef olmuş durumda. Padişah olayı yara almadan
atlatıyor.