Sevgili okurlarım, Türkiye’de yeni bir siyaset düzeni kuruldu.
Cumhuriyet döneminde alışık olduğumuz kavramların pek çoğu bu
düzende yok edildi.
Örneğin Meclis artık yok.
Var ama yok.
En önemli fonksiyonları elinden alındı. Çıkarılan yeni içtüzükle
birlikte muhalefetin soru sorması, iktidarı denetleme görevi
kısıtlandı.
Türkiye artık yasalarla değil, OHAL kararnameleriyle
yönetiliyor.
Yasa çıkarmak, bu iktidara sorarsanız uzun ve zahmetli iş!
Tasarı hazırlayacaksın, Meclis’te komisyonlarda görüşülecek,
muhalefet partileri eleştirecek, devreye kamuoyu girecek, sonra
konu Genel Kurul toplantılarında ele alınacak falan filan!…
Bu kadar zahmete ne gerek var!
Hazırlarsın birkaç satırlık kanun hükmünde kararnameyi,
cumhurbaşkanı ile başbakan imzalar, oldu da bitti maşallah! İster
asarsın ister kesersin.
En kritik konularda çıkarılan kararnameler Resmi Gazete’de
yayınlanır, çoğu zaman kimsenin ruhu bile duymaz.
* * *
Evet, Türkiye’de yeni bir siyaset düzeni kuruldu.
Bunun adı tek adam rejimi.
Tepede bir cumhurbaşkanı var.
O aynı zamanda AKP Genel Başkanı. Allem ettiler kalem ettiler ve bu
düzeni getirdiler.
Ağzından çıkan her sözcük kanundur.
Her istediğini yapar, istediği her kararı tek başına alır.
Bağırıp çağırır, sağa sola posta koyar, dünyayı titretir!
Kendisine “Dünya lideri” denilmesi boşuna değildir yani!
Bir de, yardımcısı olan
Başbakan vardır. O da aynı
sözleri, aynı davranışları sergileyip durur.