Sevgili okuyucularım, Türkiye tam bir faşist düzen altında yaşamaya zorlanıyor. Medya kuruluşları basılıyor, gazeteciler tutuklanıyor. Bazı milletvekilleri teröre ve terör örgütüne destek verdikleri için aynı kaderi yaşıyor ve tutuklanıyor. Hükümete bu da yetmiyor, şimdi bütün devlet yetkilerini bir tek şahsın eline ve yetkisine vermek için çaba harcıyor. Bunun adına da başkanlık sistemi deniliyor! * * * Şimdi biraz geriye, geçmiş yıllara dönelim. Türkiye bu ortama nasıl sürüklendi?.. PKK terörüne kimler çanak tuttu, kimler sürekli ödün verip görmezden geldi?.. Bu günlere gelmemizin birinci sorumlusu başımızdaki iktidardır. Birkaç kısa örnek vereyim, belleğiniz tazelensin. * * * Bu iktidar PKK isimli terör örgütüyle görüşme ve pazarlık masalarına defalarca oturdu. Örneğin tarafsız ülke Norveç'in başkenti Oslo'da yapılan görüşmelerde masanın bir yanında AKP hükümeti, öbür yanında örgüt vardı. Türkiye'yi o günlerin MİT Müsteşar Yardımcısı Bayan A.G. ile birlikte yine o sırada Başbakan Recep Tayyip'in Başbakanlık Müsteşar Yardımcısı olan (sonra MİT Müsteşarı yapılan) Hakan Fidan temsil ediyordu. Toplantının resmi tutanakları günün birinde örgüt tarafından sızdırılınca bizim hükümet şapa oturdu, söyleyecek söz bulamadı. Bayan A.G. örgüte hitap ediyordu: “Bütün Güneydoğu'yu silah deposu yaptığınızı biliyoruz.” Biliyorlardı ama hoşgörüyle karşılıyorlardı… Ya da ellerinden bir şey gelmiyordu.