Sevgili okurlarım, Türkiye'nin dört bir
yanındaki hapishanelerde yatmakta olan tutuklulardan her gün
ortalama bir veya iki mektup alıyorum.
Bunlar el yazısıyla yazılan, hepsi de imzalı olan ve cezaevi
yönetimlerinin denetiminden geçip önceden okunmuş mektuplar.
Bazılarını yazanlar isminin açıklanmasını istemiyor, bazıları ise
açıklama izni veriyor.
O mektupları biriktiriyorum. Zamanı gelince güvenilir ve aklı
başında bir gazeteci arkadaşıma verip kendi
adına kitapyapmasını isteyebilirim.
* * *
Elime dün geçen son mektubu Ankara Sincan
Cezaevi'nde “Darbecilikten (!)” tutuklu
uzman çavuş Yusuf Kenan Deniz yazmış,
özetliyorum:
“Koğuşta gazetenizi her gün takip ediyor ve heyecanla
bekliyoruz. Ankara'da 28. Mekanize Piyade Tugayı'nda görevli uzman
erbaşlarız ve aynı yerde Mehmetçik erlerimizle birlikte
tutukluyuz.
O gece 16 tankla birlikte Genelkurmay'a gittik. Orayı
koruma emri almıştık. Tek kurşun bile atmadık ve teslim olduk. 8-10
gün boyunca görmediğimiz muamele kalmadı. Durumu hakim bey'e arz
ettik. ‘Suçlu olduğunuzu düşünmeyin arkadaşlar, ben sizi bir
aylığına tedbir amaçlı tutukluyorum' dedi.
Bugün itibarıyla sekiz ay bitti. Çoğumuzun görev süresinden
çok cezaevi hayatı oldu. Darbenin ne demek olduğunu biz burada
öğrendik çünkü bunu bilmeye yaşımız bile yetmiyor.”