Sevgili okuyucularım, Hürriyet gazetesinde
tam 22 yıl boyunca (1985-2007) arasında
görev yaptım.
Şimdi rahmetli olan ilk patronum Erol
Simavi demokrat adamdı çünkü gazetecilikten başka bir
işi yoktu.
Gazeteyi 1994 yılında Aydın
Doğan satın aldı. İlk yıllarda o da öyleydi. Diğer
sektörlerde olduğu gibi basın sektöründe de giderek büyüdü, çok
sayıda televizyon kanalı ile gazetenin sahibi oldu.
Elinde yedi gazete
ile dört televizyon kanalı
vardı. Erol Bey’den sonra medya imparatoru
olmayı başarmıştı.
Gazetenin başında olan sağ kolu ise Erol Bey’den devraldığı
Ertuğrul Özkök idi.
* * *
AKP iktidarının ilk yıllarında rahattık.
Özgürce yazmak mümkün oluyordu.
Ancak AKPgiderek palazlanmaya başlayınca bu
ikili üzerine iktidardan baskı gelmeye başladı.
Hoşa gitmeyen her haber ve her köşe yazısı için azar işitiyor,
fırça yiyorlardı.
Önceleri bu durumu umursamadılar. Ama sonra iş ciddiye bindi.
Gazetenin en muhalif yazarlarından biriydim ve üzerimde büyük baskı
kuruldu.
“Yazma kardeşim… Yumuşak yaz, başımızı belaya sokacaksın…
Hükümeti eleştireceksen haftada bir eleştir… Star TV’yi biz
alacağız, sakın Maliye Bakanı hakkında olumsuz bir şey kaleme
alma…”
Bunları söyleyen hep Ertuğrul oluyordu
ama söyleten Aydın Doğan’dı. İş bununla da
bitmiyor, başka direktifler geliyordu:
“Bütün arkadaşlara söyledim,
Başbakan’ın (Tayyip’in) oğlunun
askerlikten çürük raporu bundan sonra yazılmayacak… Zaman gazetesi
hakkında da yazma. Dağıtımını biz yapıyoruz ve heriflerden çok
büyük para kazanıyoruz. Onları Sabah grubuna
kaptırmayalım…”