Sevgili okuyucularım, karanlık güçler ilk bombayı mayıs 2013’te
Reyhanlı’da patlatmıştı.
Aradan iki yıldan biraz fazla zaman geçti ve dün yeni bir bomba
Suruç’ta patladı.
Her ikisi de Suriye sınırımıza bitişik ilçeler.
Yaklaşık 900 kilometrelik Suriye sınırımızda güvenlik sıfır, asayiş
sıfır…
Ortalık yolgeçen hanı olmuş, gelen bombasıyla geliyor, giden
silahıyla elini kolunu sallayarak gidiyor.
Terörist sabah sınırı geçip Suriye’ye gidiyor, orada Esad
güçlerine karşı savaşıyor, akşam saatlerinde Türkiye’ye dönüp
istirahata çekiliyor.
Eğer yaralı veya hasta ise bizim hastanelerde beleş
tedavisi yapılıyor, karnı doyuruluyor, gerekirse otellerde ve
kiralık evlerde ağırlanıyor, sonra yeniden ver elini
Suriye!..
Her şey Allah’a emanet!
* * *
Özellikle Suriye sınırında bulunan tüm il ve ilçelerimizde,
hatta köylerimizde yüzlerce, binlerce karanlık
tip kol geziyor.
Ajanlar, casuslar, teröristler, hırsızlar…
Kimi İslamcı terör
örgütü IŞİD kılığında,
kimi PKK’lı…
Bazıları da başka İslamcı terör
örgütlerinin kimliğini taşıyor.
* * *
Bu rezaleti burada defalarca, belki sizleri de bıktırmak
pahasına yazdım. Belki bazılarınız okuyunca “Yeter be
kardeşim, sen başka konu bilmez misin” dediniz.
Ama bunlar ortadaki gerçekleri değiştirmiyor.
Şu anda Türkiye’de geçmişte yaşanan iki olayın rezilliğini henüz
unutmadık.
- Sınırımızda IŞİD, PKK gibi terör örgütlerinden oluşan
yeni komşularımız…
- Reyhanlı bombası…
Ve dünkü Suruç faciası.
Bunların tek sorumlusu var:
Yıllardır başımızda olan AKP iktidarı.