Sevgili okurlarım, devlet katında Türkiye’ye
yeni bir “Dil” musallat oldu.
Bizi yönetenler her gün bir takım toplantılar düzenliyor, bir sürü
ülkeye ve uluslararası kuruluşa her gün posta koyuyor.
– Onlara dedik ki…
– Bu işin sonunu
getiremezler, haberleri olsun…
– Şunu iyi
bilsinler ki biz baş eğmeyiz…
– Hepsini pişman
ederiz…
– Avrupa kim oluyor, ABD kim
oluyor…
– Tepelerine bineriz…
* * *
Böyle bir sürü laf, bir sürü posta koyma olayı!
Yabancı ülkelerin neredeyse tümüyle olan ilişkilerimiz bu bağırıp
çağırma ve tehdit etme çerçevesi içerisinde sürdürülmek
isteniyor.
Dışişleri Bakanı bile aynı ifadeleri kullanıyor. Oysa dünyanın her
ülkesinde Dışişleri bakanlıklarının tek uygulaması vardır:
Diplomatik dil kullanmak.
Bizde bütün bu gelenekler altüst edildi,
ayaklar altında çiğneniyor.
Bizim diplomasi, bütün
dünyada uygulanan diplomatik dili bitirdi. Onun yerini sağa sola
posta koymak, tehdit etmek ve birilerine “Sert çıkarak
(!) kendilerince gözdağı vermek aldı.