Sevgili okuyucularım, bir ülkede her
olumsuzluğun ve oynanan her oyunun üstesinden gelmek mümkün
olabilir.
Ancak bu oyunlar yargı ve
adalet üzerinden oynanıyorsa onu görmezden gelmek,
affetmek mümkün değildir.
Bu hükümetin bütün amacının yargı ve adalet üzerinde
egemenlik kurup en kutsal kurumları bile korkutup sindirmek ve emri
altına almak olduğunu bilmeyen, herhalde artık
kalmamıştır.
Bu sözlerimle elbette aile mahkemelerini, sulh hukuk mahkemelerini,
icra iflas mahkemelerini kastetmiyorum.
Hükümetin amacı, özellikle siyasi konularda açılan davalara
bakanhakim ve savcıları baskı
altına alıp ezmek.
* * *
Son olarak iki asliye ceza mahkemesi hakimi
İstanbul’da tutuklandı. Onları
dacemaatçi olmakla suçladılar.
HSYK müfettişi tutuklanmalarını istedi, bu doğrultuda hemen karar
çıktı.
Savunmaları bile alınmadan!
O hakimlerin cemaatçi olup olmadığını bilemeyiz. İddia öyle…
Suçları belli:
Cemaatçi oldukları iddiasıyla tutuklanıp içeri tıkılan 63
polis için tahliye kararı vermek.
Bu kararın yasalara uygun olup olmadığını da bilemeyiz çünkü bu
işlerin uzmanı olan ceza hukukçuları bile aralarında anlaşamıyor,
her kafadan ayrı bir ses çıkıyor.
* * *