Sevgili okuyucularım, bir toplum için en büyük tehlike ve
ayıplardan biri, ülkeyi yönetenlerin halka sürekli yalanlar
söylemesidir.
Buna Türkiye’de sık sık tanık olmaktayız.
Bizim sadrazam biji serok Ahmet birkaç gün önce Milliyet gazetesine
özel bir demeç verdi ve özetle şunları söyledi:
“Ben Fethullah Gülen’i Eylül 2013’te Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bilgileri dahilinde (yani onlardan
aldığı izinle) Pensilvanya’da ziyaret ettim.”
Bu ziyareti niçin yaptığını da şöyle açıkladı:
“Elimizde istihbarat raporları vardı. Neyi hedeflediklerini
görüyorduk. Dışarıda neler çevirdiğini de biliyorduk. Açık ve net
mesajımızı onlara son bir defa vermek istedik. Dışarıda neler
çevirmekte olduğunu ve hangi yabancı unsurların tesirinde olduğunu
bildiğimiz için Türkiye’ye gelsin istedik. Kendisi ‘Şimdi vakti
değil’ dedi. Ama her ne surette olursa olsun hükümete ve Ak Partiye
karşı bir tavır içerisinde olmayacağını söyledi…”
Pensilvanya’ya gidip Fethullah’ın elini öptüğü, hayırdualarını
istediği bir süre önce kamuoyuna sızmıştı.
Başka bir deyişle Pensilvanya’ya gizlice gitmişti. O zaman kimsenin
haberi yoktu.
Oysa Milliyet’e verdiği demeçte aynen şöyle diyordu: