Sevgili okuyucularım, bir darbe girişimini
atlatalı 10 günoldu
ama cadı kazanı fokur fokur kaynamaya
devam ediyor.
Yetkilerin tamamı artık hükümette.
Herhangi bir yetkinin kullanılması için o konuyu Meclis'te
görüşmek, yasa çıkarmak söz konusu değil.
Mağdur olanların, maddi ve manevi zarar görenlerin,
haksızlığa uğrayıp açığa alınanların yargıya başvurması da mümkün
değil.
OHAL uyarınca her şey kanun hükmünde
kararnamelerle yürütülecek. Nitekim öyle oluyor.
* * *
Türkiye'de her dönemde geçerli olan genel bir uygulama
vardır.
Her hükümet üyesinin ayrı ayrı imzaladığı boş kararname sayfaları
önceden hazır tutulur. Herhangi bir kararname çıkacağı zaman bunun
sadece üst tarafı, yani imzaların üst bölümü doldurulur ve
yürürlüğe sokulur.
İlgili bakan ve öteki bakanlar kararname ancak Resmi
Gazete'de yayınlandığı zaman bundan haberdar olur!
Yani o zaman öğrenmiş olur.
Şimdi OHAL süreci yaşıyoruz…
Ve tahmin ediyorum her bakan çok sayıda boş kararnameye
şimdiden imzasını atmıştır…
Ve boş kararnameler onların haberi olmadan yürürlüğe
girecekleri günü beklemektedir!
* * *
Hükümet bugün itibarıyla 1.043 okul, yurt ve pansiyonu,
1.229 vakıf ve derneği, 19 sendikayı, 15 üniversite ile 35 hastane
ve sağlık kurumunu kapatmış durumda.
Benim burada dikkatimi çeken hastaneler ve sağlık kurumları
ki, içlerinde diyaliz merkezleri de var.
Sağlık kurumları niçin kapatıldı?