Kürsülerin arkasına koskoca “Evet” yazıları asılıyordu.
Yandaş ve işbirlikçi medya bu kampanyaya bütün gücüyle gaz veriyordu.
Recep Tayyip ise Türkiye’yi adım adım gezip “Aman haaa, evet demezseniz zor durumda kalırım” diye nutuklar atıyordu.
★★★
Günlerden 15 Ağustos 2010…
Bu kez Suriye’ye komşu Gaziantep mitinginde konuşuyordu.
Şimdi bu konuşmanın Suriye ve Esad’la ilgili video bant çözümünü sizlere bir kez daha ve aynen iletiyorum.
Lütfen dikkatle okuyunuz, kendisinin nasıl çelişkiler içinde olduğunu, dün ak dediğine bugün nasıl kara diyebildiğini, içine düştüğü çelişkileri iyice görünüz.
O gün yine çıkmış kürsüye, çevreden toplanan partililere ve bindirilmiş kıtalara coşkuyla, el kol hareketleriyle hitap ediyordu:
★★★
“Türkiye on yıllar boyunca içine kapandı, içine kapatıldı. Ne dediler? ‘Türkiye’nin üç tarafı denizlerle, dört tarafı düşmanlarla çevrili’ dediler. Biz geldik bu anlayışı yıktık. Bu anlayışı ortadan kaldırdık. Bunu en canlı şekilde, en yakın şekilde Gaziantep yaşıyor. Türkiye ve Suriye daha 7.5 yıl öncesine kadar birbirine husumetle (düşmanlıkla) bakıyordu. İki ülke zaman zaman savaşın eşiğine geliyordu. Biz geldik, ESAD KARDEŞİMLE oturduk, iki ülke arasındaki meseleleri konuştuk. İstişare ettik, müzakere ettik ve Türkiye ile Suriye’yi bölgenin iki KARDEŞ, iki DOST ülkesi haline getirdik miii?