Sevgili okurlarım, Suudi hırsızlarının
İstanbul’da yarattığı rezalet henüz sona ermedi. Üstelik bildiğimiz
kadarıyla herhangi bir somut gelişme de olmadı.
Ne konsolosun evi arandı, ne de konsolosluk binası.
Gerçi o aramalardan bir şey çıkmayacağını hepimiz biliyoruz ama…
Yine de küçük bir umut!
Ülkelerinden İstanbul’a birkaç saatliğine gönderdikleri adamlar son
derece profesyonel meslek erbabı.
Eğer gazeteci Cemal Kaşıkçı’yı içeride
öldürdülerse, kesip biçtilerse, izleri nasıl yok ettiklerini, ya da
iz bırakıp bırakmadıklarını (şimdilik) bilen yok.
Türk uzman ekipler içeriye tam kadro girip günlerce
araştırmadıkları sürece de cinayetin esrarı çözülmeyecek.
Dün de yazmıştım, benim tahminim bu gazetecinin uçakla Suudi
Arabistan’a (ölü veya diri), dokunulmazlığı olan diplomatik
kargolarla kaçırıldığı doğrultusunda.
★★★
Evet, Suudi Arabistan, petrol zengini diğer Ortadoğu ülkeleri
gibi, bir hırsızlar ülkesidir.
Hırsız deyince evden para aşıran sokak
hırsızlarını kastetmiyorum.
Yönetim kademesi
A’dan Z’ye büyük hırsız…
Milyar dolarla
oynuyorlar, halklarını soyup soğana çeviriyorlar.
Kendilerine muhalif olanları dünyanın pek çok ülkesinde
temize havale ettiler, bazılarını kaçırdılar.