Sevgili okurlarım, bazen geçmişe bakıyorum,
“Ne güzel günlermiş onlar” diye
hayıflanıyorum.
Basında bir zamanlar, haklarını alamayanların ve haksızlığa
uğradığını iddia edenlerin başvuracağı bir sendika vardı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası.
Medya patronları ile sendikamız arasında belli
sürelerle toplu iş sözleşmesi imzalanır, ücretlere zam gelir ve çeşitli
sosyal haklar verilirdi.
Sendika olayına en büyük
saygıyı gösteren işveren ise, her zaman minnetle
andığımız rahmetli patronumuz Erol Simavi idi.
Büyük patron…
Amiral gemisi Hürriyet’in sahibi olan Erol
Simavi.
* * *
Hangi yıl olduğunu ve rakamları şimdi anımsamıyorum, yine toplu
iş sözleşmesi imzalama zamanı gelmişti. O sırada
Hürriyet’te yazıyorum. Diyelim ki sendika
yüzde 20 zam istemişti. Görüşmeler sürüyordu…
Bir gün gazetenin genel müdürü Özcan Ertuna’dan
bütün çalışanlara teleksle tebligat yapıldı:
“Türkiye Gazeteciler Sendikası ücretlere yüzde 20 zam
istemiştir. Ancak Erol Bey bu artışı az bulmuş ve
zammın yüzde 30 olarak yapılmasına karar vermiştir.”
Hepimiz hem şaşırmış, hem de mutlu olmuştuk. Bir patron,
çalışanlarına böyle bir cömertlik yapıyordu, inanılmaz bir
şeydi.
Sendikalı yıllarımızın bir özelliği daha vardı.
Çalışanlara her yıl ayrıca dört maaş ikramiye
verilirdi.