Sevgili okurlarım, varsayalım hastasınız… Hastalığınızın adı önemli değil. Doktora gittiniz, tedaviye başlandı ve size ilaçlar verildi…
Ya da zaten sürekli kullanmak zorunda olduğunuz ilaçlar var ve onlara devam edeceksiniz.
Bu durumda, normal koşullarda ne yaparsınız?
Eczaneye gidip ilacınızı alacaksınız… Ve eczacı ile aranızda çoğu zaman şöyle bir konuşma geçecek:
– Bu ilaç maalesef yok efendim. Uzun süredir gelmiyor.
– Nasıl olur yaa… Niye yok?
– İlaçlara şubat sonunda zam gelecekmiş. Dolayısıyla pek çok ilaç piyasadan çekildi.
– Kim çekiyor bunları piyasadan yaa?
– Onu biz de bilemiyoruz ama bir sürü ilaç bu durumda. Hiç bulunmuyor.
– Peki ne yapacağız biz, ilaçsızlıktan ölmeyi mi bekleyeceğiz? Ecza deposuyla bir konuşsanız, belki onlarda vardır.
– Konuşuyoruz efendim, onların elinde de olmadığını biliyoruz.
– Yaa kardeşim, böyle kepazelik olur mu? Zam gelince ilaçlar piyasaya gökten mi inecek…
★★★
Türkiye’nin dört bir yanında, binlerce eczanede her gün bu ve benzeri konuşmalar oluyor ama çare yok.
Bazen ciddi tartışmalar çıkıyor, iş yumruklaşmaya kadar varıyor.
Üstelik bulunmayan ilaçların bir bölümü ithal malı…
Döviz yükselince ithalatçılara Sağlık Bakanlığı tarafından zamlı fiyatlar verilmemiş, onlar da piyasaya ilaç vermeyi durdurmuş!
Kanser, kalp, tansiyon, şeker…
Sayın sayabildiğiniz kadar.
Hasta ilaç arıyor, birileri hastaların sırtından kazanç elde etme peşinde koşuyor.